“Editör” ve “redaktör” kavramlarının tanımı ve arasındaki farklar konusunda bir kafa karışıklığı bulunmaktadır. Bu yazımızda kavramlar üzerinde duracağız.
Her iki kavram da dilimize Fransızcadan geçmiştir. TDK’nin Güncel Türkçe Sözlüğü’nde “editör” kelimesi “yazıları yeniden düzenleyerek yayıma hazırlayan kimse” şeklinde; “redaktör” kelimesi ise “yazılmış bir metin üzerinde gereken düzeltmeleri yaparak yazıyı yayıma hazır duruma getiren kimse; yazı yazan, bir yazıyı kaleme alan kimse” şeklinde tanımlanmaktadır.[1]
Redaksiyon ve redaktör kavramları Avrupa ülkeleri başta olmak üzere pek çok ülkede yaygın olarak bilinen ve kullanılan iki kavramdır. Bunun aksine ABD başta olmak üzere İngilizcenin konuşulduğu pek çok ülkede ise bu kavramlar neredeyse hiç kullanılmaz. Bunun en önemli sebeplerinden biri, İngilizcede “redaction” kavramının birinci anlamının “çıkarma, örtme, ayıplı bir durumu sansürleme” olmasıdır. Bu nedenle redaksiyon ve redaktör kavramları Amerikan İngilizcesinde tercih edilmez; bunların yerine editörlük ve editör kavramları kullanılır. Türkçeleşmiş bir kelime olan “redaktör”ün İngilizce karşılığı doğrudan “editor”dur. Hatta bazı Amerikalı editörler, redaksiyon veya redaktörün bu anlamda kullanıldığını bilmediklerini söylerler. Bununla birlikte Fransa başta olmak üzere Avrupa ekolünde ise bu kavramlar arasında net bir ayrım yapıldığı görülür.
Fransız ekolünde editör “sunulan ham malzemeyi yayına hazırlayan kişi” ve “metnin kitaba dönüşmesi sürecini yöneten kimse” olarak nitelendirilir ve daha kapsamlı bir anlama karşılık gelmektedir. Buna karşılık “redaktör” ise “dil bilgisi; yazım; düzelti; başvurulacak dipnot/atıf düzeni; içerik-paragraf uyumu; terim, kavram ve isimlerde birliğin sağlanması gibi dosyayı/yapıtı yayıma hazırlama sürecinden sorumlu kişi” olarak tanımlamaktadır.[2] Başka bir ifadeyle yayımcılık sektöründeki genel kullanıma bakıldığı zaman “redaksiyon” işlemi daha çok “metin odaklı” olup metnin yayıma hazır hâle getirilmesi için yapılan düzeltmeleri içerirken; “editörlük” daha çok “yayım odaklı” olup metnin seçiminden redaksiyonuna, oradan da yayımlanmasına kadar geçen tüm süreci yönetme işi olarak tanımlanabilir. Bu bakımdan editörlüğün redaksiyon işlemini de içeren daha geniş kapsamlı bir yönetim süreci olduğu söylenebilir.
Yayımcılık sektöründe kitap ya da dergi editörünün görevi, yayımlanacak eserin seçiminden yayımlanmasına kadar geçen tüm süreci kontrol edip yönetmek olsa da Türkiye’de dahil olmak üzere pek çok ülkede editör ile redaktörün aynı anlamda kullanıldığı ve bunun yadsınmadığı görülmektedir. Başka bir ifadeyle geniş bir anlam çerçevesi olan editörü bir nevi yayıncı olarak görmek mümkün olduğu gibi redaktör olarak görmek de mümkündür. İşte hem söz konusu hizmetler arasındaki bu iç içe olma durumu hem de yayımcılık sektöründeki istihdam nedeniyle editör ile redaktörün iş tanımı konusunda bir kafa karışıklığı meydana gelmektedir.
Meseleye kurumumuz ve sunduğumuz hizmetler açısından bakmak gerekirse editör ve redaktör kavramları eş anlamlı olarak kullanıyoruz ve sunulan hizmetlerin daha iyi anlaşılması için “redaksiyon” ve “kapsamlı editörlük” işlemlerini eş değer hizmetler olarak tanımlıyoruz.
[1] TDK, Türk Dil Kurumu, “Türk Dil Kurumu Sözlükleri (Güncel Türkçe Sözlük)”, “Editör”, “Redaktör”, Erişim 7 Mayıs 2022. https://sozluk.gov.tr/
[2] Sağlam, Musa Yaşar, “Bir Çevirmenin Gözünden Kaçanlar ve Editörün Önerileri”, Bilig, S. 69, Bahar 2014, s. 221-238.